Mihrican Deniz

Mihrican Deniz

Mail: kenthaberr@gmail.com

Acının ortasında kalan kadınlar!

Hep söylenir bu Ülke’de kadın olmak zor diye. Ama şu gerçektir ki; aslında Dünya’da da zordur kadın olmak…

Bu yıl elbette yine kadın cinayetleri TV ekranlarında çokça karşımıza çıktı. İzledik, üzüldük, yazdık, çizdik ancak birkaç gün sonra başka bir kadına yapılan vahşeti seyrettik. Ve süreç böyle böyle geldi geçti. Kadınların bu yaşadıklarını klasikleşen bir yazı dizisi haline getiriyor olmaktan dolayı üzüntü duyuyorum.

Ben bu yıl sizlere depremdeki kadınlardan, analardan bahsetmek istiyorum

Bundan tam tamına 1 ay önce ülkemiz büyük bir felaket yaşadı. O felakette öyle manzaralar gördük ki; gördüklerimize bile inanamadık. Bir ana düşünün evladının üstüne kapaklanmış enkazın altında kalmış. ‘Ben betonların altında kalayım sen benim bedenimle can bul’ dercesine onlara nefes olan analar gördük.  Böyle manzaralara da şahit olduk.  Göğsünde süt vererek can veren analar gördük. Bacakların arasında yavrusunu saklayan analar gördük. Böylesi bir afette bir kadının eski eşi tarafından bedenin yakıldığını da gördük. Şiddet deprem dinlemedi. Depremden kaçtı eski kocasına sığındı. Ama koca şiddetine maruz kalan kadınları da gördük.

Evet, öyle şeyler gördük ki ana olmanın ve kadın olmanın verdiği o mukaddes duyguyla birlikte canlarını ortaya koyan kadınlar gördük.

Kadının fedakârlığı o enkaz altında can verdi

Sonrasında ise; o enkazın altından sağ çıkan kadınların naylon çadırları eve dönüştürmenin gayreti içerisine girdiklerini de gördük. Şimdilerde ise; evlatlarına sıcak yuva arayışı içine girdiler. Öyle zorluklarla mücadele ediyorlar ki analar aslında yürek kaldırmıyor. İzlerken bir film sahnesini andıranlar aslında gerçekte yaşananların ta kendisidir. Ben bu yıl’ı evlatların canı için kendi canını hiçe sayan analara armağan etmek istiyorum. Çünkü kadının fedakârlığı o enkazın altında can verdi.

Facebook Yorum

Yorum Yazın