Melike Al

Melike Al

Mail: melike.al93@gmail.com

İklim Krizi Alarm Veriyor

Günümüzün çok kutuplu kapitalist sisteminde dev şirketlerin kâr rekabeti, hükümetlerin diplomatik mücadeleleri, savaşlar, diğer yanda dünyanın birçok yerinde halkların özgürlük arayışları, kaybolan yaşamlar, peşi sıra gelen sosyolojik sorunlar, ekonomik krizler ve daha birçoğu…

Bütün bu yaşananları ve tartışmaları boşa çıkaracak bir kriz olarak iklim krizi her zamankinden daha yıkıcı etkileriyle hayatımızda. Birleşmiş Milletler, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü, Dünya Bankası gibi toplulukların bu krize dair yayımladığı raporlar bile tehlikenin hangi boyutta olduğunu gözler önüne seriyor. Hâl böyleyken karar alıcılar, hükümetler tarafından atılan bir adım, somut bir harekete geçiş planı var mı? Ne yazık ki, hayır.

Sadece Çin ve  ABD ,Bu iki dev ekonomiyi senede 3 milyar tondan fazla Havaya CO2 salıyor. Ve bugünkü gibi devam etmesi hâlinde yalnızca iki dev ekonominin ‘karbon bütçesi’ denilen değeri içinde bulunduğumuz yüzyılın sonunda çoktan aşmış olacaklar. Diğer ülkeler de hesaba katıldığında 2°C’nin çok daha erken aşılacağını görmek zor değil.

Uzmanlar Yapılması gerekenin ise, fosil yakıt kullanımının derhal sona erdirilmesi olduğunu savunuyor..

Türkiye bu krizde ne kadar pay sahibi ve iklim değişikliğine karşı nasıl bir tutum içerisinde?

Hedefi sera gazı salımını 1990 seviyelerine göre yüzde 5 azaltmak olan Kyoto Protokolü ilk olarak 1997 yılında imzalandı ve 2005’te yürürlüğe girdi. Başlarda protokolü imzalamamakta kararlı olan Türkiye 2008 yılında sözleşmeyi imzalayacağını duyurdu ve Şubat 2009’da resmen yürürlüğe koymuş oldu. Ancak veriler, Türkiye’nin sera gazı salımını azaltmak yerine her geçen sene artırdığını ortaya koyuyor.

TÜİK verileri göre, 1990 yılında 187 milyon ton olan sera gazı salımı 2010 yılına gelindiğinde 401 milyon tona ulaştı. 2012 yılında ise sera gazı salımı 439 milyon ton düzeyindeydi (326 milyon tonu CO2). Türkiye’nin sera gazı salım oranı 1990 yılından 2012 yılına gelindiğinde yüzde 133,4’lük bir artış göstermiş. Bu emisyondaki en büyük pay sahibi ise yüzde 85’lik oranla enerji sektörü. Bugün Türkiye’nin 450 milyon tonun üzerinde sera gazı salımı yaptığını (350 milyon tonu CO2) biliyoruz. Buradan hesapla Türkiye, CO2 salımını azaltmak bir yana, her sene yüzde 4’ün üzerinde bir artış hızına sahip.

Türkiye hükümetinin Paris İklim Zirvesi’nde söyledikleri ve taahhüt ettikleri ise daha da enteresan. Her fırsatta gelişmekte olan ülke olduğunu yineleyip elini taşın altına koymayacağının işaretini veren ve “Esas sorumluluk alması gerekenler gelişmiş ülkelerdir” söylemini Paris’te de değiştirmeyen Erdoğan ve Türkiye hükümetinin iklim krizi karşısında verdiği taahhüt gülünç olmaktan öteye geçemiyor. 2030 yılına gelindiğinde 1.175 milyar ton sera gazı salımı yerine, alacağı tedbirlerle 929 milyon ton sera gazı salımı yapacağını söyleyen Türkiye, yüzde 6’lık bir artış hızı yerine yüzde 4,5’lik bir artış hızı yakalayacağını anlatıyor. Bu da bize küresel iklim değişikliği karşısında Türkiye’nin aslında hiçbir yaptırıma gitmeyeceğini ve her geçen gün bu krize daha fazla ortak olacağını gösteriyor.

Enerji Bakanı Berat Albayrak da Türkiye’nin iklim krizine yaklaşımı konusunda bizlere ipucu verir nitelikte. Çalık Holding’in Genel Müdür görevini yürüten Albayrak’ın yönetiminde bildiğimiz kadarıyla enerji sektöründe hizmet veren 20’den fazla şirket var. Bunların bir kısmı elektrik dağıtım şirketleri, diğerleri ise ağırlıklı olarak petrol şirketleri. Özellikle Azerbaycan, İran, Kuzey Irak gibi bölgelerden gelen ham petrollerin işlenmesi, dağıtılması ya da yakıt olarak kullanılmasıyla ilgili faaliyet yürütüyorlar. Bazı şirketler ise doğalgaz arama çalışmaları üzerinde faaliyette. Uzun lafın kısası, iklim değişikliğinin bu denli hayatımızda olduğu bir dönemde ve Paris İklim Zirvesi sonrası CO2 salımını azaltması beklenen Türkiye’nin Enerji Bakanı, fosil yakıt üretimi/tüketiminden para kazanan bir işadamı!

Çanlar çoktan çalmaya başladı bile. Görünen o ki, iklim değişikliğiyle mücadeleyi dünyayı yönetenlere bırakırsak sonumuz daha hızlı bir şekilde gelecek.

Facebook Yorum

Yorum Yazın