Melike Al

Melike Al

Mail: melike.al93@gmail.com

Sonuç İhanet

Eşler neden aldatır biliyormusunuzçünkü eşinin kendisini anlamadığını düşünür

Tek neden buda değil üstelik başka nedenleri de vardır

Toplumumuz erkeklere"Saygı duyulması, gururu sürekli okşanması, hizmetlerinin kadın denilen insanlar tarafından birçok hizmetinin karşılanması gereken kişiler" rolünü,

Kadınlara da "Erkeğe her türlü hizmeti aksatmadan sunması gereken, doğurması ve doğurduğuna da bütün hizmet ve bakımları sunması gereken, bu arada dışarıda çalışmaması fakat çalışsa bile asıl işleri olan Aileye hizmet göreviniaksatmaması, bütün bunlara ilaveten erkeğine seks hizmeti vermesi gereken Dişilik" rolünü yüklemiş.

Bunları yapmazsa dayakyiyebilir, erkek ise dayak atabilir veya erkek Aldatabilir, yani mazeret hazır.

Erkeklere ‘’neden eşini Aldatıyorsun’’ diye sorulduğunda verilen cevap şunlar;

‘’ karım çok ilgisiz bütün gün iş işiş başka bildiği yok’’

‘’Yatakta soğuk, ya başı ağrıyor ya yorgun ,yada adet döneminde’’

‘’Karım çok konuşuyor dır dırdır bir türlü susmuyor, sevişecek keyif bırakmıyor’’

‘’Karımla rahat seks yapamıyoruz, utanmazsa yatağa çarşafla girecek, tabuları var’’

‘’Karımın seks fantezileri yok, odun gibi, yatakta onunla üşüyorum resmen’’

‘’Karımdan istediğim zaman vermiyor ki! ‘’

Kadın erkeğe verir (ne veriyorsa?), erkek kadından alır (Ne alıyorsa?). Bu duygu ve düşünceler birçok kadın ve erkeğin beynine böyle işlenmiş.

Erkek alır, kadın verir. Bugün kendini kültürel olarak, sosyal olarak çok ileri bir seviyede kabul eden bayanlara sorsanız, 10'da 9'undan aynı cevabı alırsınız. "Bu gece eşim çok istedi ama ben vermedim.", "Eşim beni kızdırdı, hastayım deyip vermedim." vb. cümleleri, psikolog olan bayanlardan dahi duymak mümkün. Hâlbuki neyi verdiğini sorsanız mantıklı bir cevap alacaksınız ama bilmediğinden değil, beynine öyle işlendiğinden, cinsel birlikteliği kadın için "vermek", erkek için "almak" olarak görmektedir.

Cinsel birliktelik "vermek" ve "almak" olarak beyinlere yerleştiği için de, çoğu kadın bu durumu eşine karşı koz olarak kullanmaktadır.

Ayrıca, erkek herhangi bir bayanla cinsel birliktelik yapınca övünç kaynağı, kadın için ise Onursuzluk, ahlaksızlık, o.luk olarak nitelendirilmektedir.

Durum böyle olunca da "alacak" erkek piyasada istemediğin kadar dolaşıp dururken, "verecek" kadın bulmak ne mümkün. E kadınlar da bu durumu bildiklerinden, hazinelerinin değeri 10 kat daha artıyor. Eee, değerli bir hazine de her istendiğinde verilmez oluyor. Bunun bir karşılığı olması gerekiyor.

Yani kısacası, kadını baskılayan, hapseden erkek, sonra lazım olduğunda hapisten çıkarmaya kalkıyor ama istediği verimi alamıyor. Sonra da bütün toplum tarafından bütün kadınların hapsedilmiş olduğunu fark ediyor. Fakat ne yazık ki, yine bir erkek tarafından hapsedilmiş olan bir kadın, başka bir erkek tarafından hapisten çıkarılınca, kendini bir anda onun kolları arasında buluyor. Sonra, yine toplumun baskısını üzerinde hissedip, yaptıklarından pişmanlık duyuyor ve "keşke vermeseydim" diyor.

Ne olursa olsun, toplum baskısı sonucu kafanızda oluşan olumsuz bir kavram. "Eşine yazık", "Ben de aynı ölçüde ihanet etmiş olurum", "Eşi duyar veya anlarsa ayrılmalarına ben sebep olmuş olurum" vb. Bu kavramlar sizin için çok geçerli olmasa da sizin kafanızda oluşan kavram da bunların değişik bir versiyonudur

Kadınlar genellikle şunu der. “Hayır. Ben de ille de duygusal bağ arıyorum”. Neden. Duygusal bağ yaratılırsa! sanki ihanet duygusu yok olacak, azalacak veya ihanet duygusuna mazeret teşkil edecek ve daha az suçlu olacağım da ondan.

Hâlbuki ne alaka kardeşim?

İhanet ihanettir. Suçu duysala bağlamak çözüm değil.