Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kaya; Birbirimize saygı duymak zorundayız 

Genel gündem değerlendirmesine ilişkin gerçekleşen toplantıya Saadet Partisi İstanbul İl Başkan Yardımcısı aynı zamanda Esenyurt eski ilçe başkanı Peyami Aksu, Deva Partisi Esenyurt İlçe Başkanı Ömer Karahan, Gelecek Partisi Esenyurt İlçe Başkanı Fatih Kandemir, Esenyurt Kent Konseyi Başkanı Tuncer Dağ ve yöneticileri, basın mensupları ve çok sayıda Saadet partili katıldı.  

Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kaya, " Bugün ülkemizde her alanda maalesef ahlaki bir dejenerasyon ile karşı karşıyayız. Yani gençlerimizin geleceğe güvenle bakamadığı, insanlarımızın gelecekten gittikçe ümidini kesmeye başladığı bir ortamdayız. Bu ortamda siyaset kurumunun çözüm üretemediğine dair bir algı oluşursa, 74'te Almanya'da bilim insanlarının tespit ettiği gibi toplum suskunluk sarmalına girer. Suskunluk sarmalına döndüğü andan itibaren de artık sorunları sorgulayan, araştıran, çözüm önerisi ortaya koyan yaklaşımlar maalesef zemin kaybetmeye başlar" dedi.  

Birbirimize saygı duymak zorundayız 

Sözlerine devam eden Kaya," Biz Saadet Partisi olarak, ülkemizin her açıdan, ekonomik açıdan içinde bulunduğu krizleri ve çözümlerinin ne olduğunu biliyoruz. Biz sosyal açıdan karşı karşıya kaldığımız tehlikelerin, tehditlerin hangi boyutlarda olduğunu görüyoruz. Dış politikada yaşadığımız problemlerin, ülkemize hangi tehditleri gönderdiğini farkındayız, biliyoruz. Bütün bu açılardan baktığımızda, ülkemizde bir asgari müşterek siyasetin ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Bu nedir, bu topraklarda hangi etnik kimliğe, hangi mezhepten olursak olalım, hangi düşünceye sahip olursak olalım, bir tek şeyi unutmayacağız. Biz bu topraklarda birlikte yaşamak zorundayız. Birbirimize saygı duymak zorundayız. Mümkünse birbirimizi sevmek zorundayız. Saygı duymuyoruz, sevgi duymuyoruz. O zaman tahammül etmek zorundayız. Demokrasi dediğimiz şey aslında bir anlamda tahammül rejimidir. Demokrasi, insanların birbirine kanun ve hukuk çerçevesinde, tahammül edebilmesi anlamına gelir. Bizim tabi asgari müşterek siyasetiyle beraber dile getireceğimiz şey, her türlü sorunumuzun üstesinden gelebiliriz. Her türlü problemimizi aşabiliriz. Bu bilgi birikim bu ülkede var. Bu insanlarımızda var. Fakat bir şey eğer tehdit boyutuna ulaştıysa eğer onunla mücadele etmekte zorlanırız. Oda kamplaşmadır ve ayrışmadır.  

Herkes Saadet Partisi'nin siyasi düşüncesini, tarihini bilir 

Kamplaşma ve ayrılmanın olduğu yerde, önümüze illa fiziki duvarların örülmesine gerek yok. Zihinsel bariyerler örülürse insanlar arasına, işte orada bizim sorunları çözmemiz, sorunları mütalaa etmemiz mümkün değil. Herkes Saadet Partisi'nin siyasi düşüncesini, tarihini bilir. Olaylara yaklaşımını bilir. Saadet Partisi'nin durduğu yer bellidir. Biz Milli Görüş ilke ve ideallerini, hayata geçirmek adına mücadele eden bir siyasi partiyiz. Ve biz aynı zamanda bu yaklaşımımızla beraber, şunu da kamuoyuna çok rahatlıkla ifade ederiz. Saadet Partisi kendi rengini muhafaza ederek, toplumun bütün kesimleri ile iletişime geçebilme becerisini gösteren bir harekettir. Biz insanlarımız arasında bir ayrışmaya, insanlarımızın arasına kin ve nefret tohumları ekecek söylemlere asla itibar etmeyiz. 14 Mayıs seçimlerinden önce ortaya koyduğumuz mücadele bizim farklılıklarımızla, bir arada yaşayabilme, aynı zamanda bir arada yaşarken de sorunlarımız ortak çözümler üretmek mücadelesidir’ dedi.