Osman Kamacı

Osman Kamacı

Mail: osmankamaci@hotmail.com

Etki ve Tepki Kuralı

                  Eğer birine karşı tehdit dili kullanır ve yine ona karşı samimiyetsiz ve nefret içeren bir tavır içerisine girer iseniz, o kişi veya kişiler de bu tutumunuz karşısında kendini savunur ve size karşı benzer refleksleri ortaya koyar. Yani uzun lafın kısası şudur ki, insanlara hangi niyetle yaklaşırsanız, onlarda size aynı dil ve niyetle yaklaşırlar.

              Fizikte Etki- Tepki diye bir kural vardır. Kural şöyle der. ''Eğer bir cisme herhangi bir büyüklükte bir kuvvet etkirse, cisim de bu kuvvete eşit fakat zıt yönde bir tepki gösterir. ,, Bu ne demek? Bu elinizdeki topu karşınızdaki duvara ne şiddetle fırlatırsanız, topun aynı şiddetle size geri dönmesi olayıdır.  Karşı ve zıt tepki olarak izah edilebilen bu kural hiçbir bilimsel açıklamaya muhtaç değildir. Ne yaparsanız yapın, değiştiremezsiniz. Konu sosyolojik boyutuyla ele alındığında görülecektir ki, bu kural toplumsal barışın seyrine etki ettiği gibi, negatif düşüncelerin fitilini ateşleyen bir tetikçi potansiyelini de taşımaktadır. Karşınıza aldığınız veya sindirmeye çalıştığınız kesimler tarafında söylem ve eylemleriniz belki bir noktaya kadar tahammül edilebilir. Ancak unutmamak gerekir ki, her bireyin olduğu gibi, toplumların da maruz kaldığına kanaat getirdiği olumsuz gelişmelere karşı belli bir tahammül gösterme limiti vardır. Eğer bu limiti zorlar, insanların hareket alanlarını daraltmaya çalışırsanız, size olan inançları kırılır ve kendi sınırlarını kendileri çizmeye kalkarlar. Şartlar ne olursa olsun, bu gibi baskıcı ve inkâr temelli yaklaşımlardan mümkün mertebe uzak durulmalıdır. Bizim gibi düşünmeyen, bizden değildir, gibi ötekileştirici, faşizan ve nefret içeren dil kullanmak,  birlikte yaşamın ahengini sarsacağı gibi, bu algıyı içselleştiren insanların da kimyasını bozar

          Kısa bir aradan sonra yine bir seçim tarihi ile karşı karşıyayız.  İnsanlar yine gergin ve yine gelecek endişesi sarmış durumda. 31 Mart'ta ülkemizde yapılacak olan yerel ve mahalli seçimler için sandık başına gideceğiz. Yüksek seçim kurulunun onayladığı birçok siyasi parti ipi göğüslemek için aylar öncesinden propaganda çalışmalarına başladı. Her seçimde olduğu gibi yine milyonlarca seçmen bu siyasi partilerin etki alanı içerisinde hareket edecek ve Demokratik hakkını kullanmak üzere sandıklara yönelecek. Buraya kadar her şey gayet normal ve anlaşılırdır. Halkın iradesine başvurarak ülke yönetimi için yetki istemek kadar doğal bir şey yoktur. Bu Demokrasilerin gereğidir. Ancak kimi siyasetçilerin propaganda amaçlı olarak kullandığı üslup o kadar acımasız,  o kadar seviyesiz ki, insan duyduğunda hayretler içerisinde kalıyor. Kendisiyle aynı şartlarda değil ama aynı kulvarda yarışmaya çalışan diğer siyasi partiler için ağza alınmayacak küfür ve hakaretlerin sınırını zorlamaktan asla kaçınmıyorlar. Elde edecekleri başarı veya başarısızlığın ağırlaşan faturasını hiç düşünmeksizin halka kestikleri yetmezmiş gibi,  sarf ettikleri sözlerle büyük bir gerilimin kaynağı olmanın yanı sıra, bundan kendilerine vazife çıkaranların ortaya çıkmasına neden oluyorlar. Legal zeminde siyaset yapan ve parlamentoda grubu bulunan bir siyasi parti için Lağım, pislik, çete, terörist, alçak, namert, ihanet şebekeleri, şerefsiz ve vatan haini gibi daha da çoğaltabileceğimiz kırmızı noktalı sıfatlar kullanmak çirkindir, onur kırıcıdır. Onur kırıcıdır çünkü duyguları örseleyen söylemleri postaladığınız o siyasi partilerin de sizin siyasi partiniz tabanında olduğu gibi milyonlarca seçmen kitlesi var ve bu dil onların gönül dünyalarında büyük kırılmalara neden oluyor. Lütfen üslubunuzu değiştirin ve seksen milyonu kucaklayan sıcak mesajlara vurgu yapın. Ayrıştırıcı, ötekileştirici ve ırkçı söylemlerden uzak durun. Çünkü bu ülkenin her zamankinden daha çok birlik, beraberlik ve kardeşçe, barış içinde yaşamaya ihtiyacı var.  

               Elinizdeki topu karşınızdaki duvara patlatır gibi fırlatmayın. Eğer bunu yaparsanız o top aynı hızla döner ve suratınızda patlar. Bunun en yeni ve sıcak örneği Antalya Serik'te oynanan maç sırasında Cizreli sporculara yaralamaya kadar varan saldırıdır. Bu çok tehlikeli bir oyundur ve insanları bu noktaya sürükleyen nefret dilinden uzak durun.