Melike Al

Melike Al

Mail: melike.al93@gmail.com

Seçim yaklaşınca Ülkede Neler olur.

Dünyanın dışında yaşıyoruz sanki her hareketimiz skandal. Kitabına uyduruyoruz bir şekilde. Seçimi ele alalım mesela,,Uygar dünyada bir seçim kampanyası başlayınca liderlerin gezi programları, televizyonda tartışma programları filan örgütlenir.

Türkiye'de seçim kampanyası başlayınca şunlar oluyor: Seçim Yasası değiştiriliyor.

Muhalefetteki partilerin kilit isimleri tutuklanıyor. Rakip çıkmak isteyen adayın evinin bahçesine Genelkurmay Başkanı helikopterle iniyor. Seçim sandıklarını denetleyecek yargıçlar değiştiriliyor. Bütün seçmeni bir bayrak türden sınır ötesi harekâtlar planlanıyor. Ve nihayet gazeteleri, radyo ve televizyonları, sosyal medyayı tamamen kontrol altına alacak yasal düzenlemeler getiriliyor. Böylece köşeye sıkıştırılan muhalefete, “hadi şimdi kazan da görelim" deniliyor.

Futbol dilinde buna "tek kale maç" deniliyor; rakip takımın kalecisinin direğe bağlandığı bir tek kale maç... Meclis'e getirilen Sosyal Medya Yasası, seçime dönük bu bir seri hamlenin sonuncusu...

Erdoğan, medyayı neredeyse tamamen Saray'ına bağladı, hala muhalefet etmekte direnen gazetecileri de davalarla, tehditlerle, cezalarla yıldırdı. Ancak o süreçte medya da ciddi itibar kaybetti, güvenilmez, izlenmez, okunmaz oldu.

Kamuoyu, medyadan alamadığı bilgi için gözünü kulağını Twitter’a, YouTube’a, yurt dışından yayın yapan medya organlarına çevirdi. Hükümet, önce Twitter’da mesaj atanları bulup cezalandırarak, yurtdışından yayın yapan da engelleyerek veya onları lisans almaya zorlayarak çare bulmaya çalıştı; olmadı. Sosyal medyanın etkisi kırılamadı. Bunun üzerine baskı dozunun artırılmasına karar verildi. Yeni yasayla, artık "halk arasında panik yaratmak amacıyla gerçeğe aykırı bilgi yayanlara 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek.

Hangi bilginin gerçeğe aykırı olduğuna da yine iktidar kontrolün deki yargı karar verecek. Türkiye'de askeri operasyonda verilen kayıp sayısından, enflasyon rakamlarına kadar birçok bilginin tartışmalı olduğu düşünülürse bu muğlaklığın iktidara ne kadar geniş bir müdahale alanı sunduğu anlaşılır. Tek amaç, bilgi yayanı susturmak, iktidarı tartıştırmamak, tartışanı pişman etmek, seçime sorunsuz gitmek...

Peki, bu koşullarda, tek kale oynanan bir maç kazanılabilir mi?  Göreceğiz bakalım. Türkiye, bunun sınavına girecek önümüzdeki seçimde...

Facebook Yorum

Yorum Yazın