Devletin Gözü Yatak Odasında, Sopası Sahnedeyken Cumhuriyet Nerede?
Toplumları bir arada tutan en güçlü bağ, karşılıklı saygı ve "ötekinin" yaşam alanına duyulan hürmettir. Ancak son dönemde Türkiye’de tanık olduğumuz manzaralar, bu saygı duvarının "devlet eliyle" bilinçli bir şekilde aşındırıldığını gösteriyor. Mesele artık sadece bir karikatürdeki mizah ya da bir sanatçının sahnedeki dansı değil; mesele artık insanların yatak odasındaki eşyalara, mahremiyetine ve en mahrem alanına kadar uzanan bir "müdahalecilik" boyutuna ulaştı.
Son dönemde bir gazeteci ve editörün özel hayatının didik didik edilmesi, yatak odasındaki aynalardan bile bir suç unsuru çıkarılmaya çalışılması, hukuk devletiyle açıklanamaz. Bu, bir "ahlak polisliği" uygulamasından da öte, bireyin özel hayatına devlet eliyle yapılmış açık bir saldırıdır.
Eğer devlet, vatandaşının evinin içine, yatak odasındaki eşyasına kadar burnunu sokuyorsa; orada ne demokrasiden ne de kişisel özgürlükten bahsedilebilir.
Bu uygulamaların adı bellidir: Devlet eliyle şeriat atmosferi yaratmak. Şeriat, bireyin vicdanını ve yaşam tarzını devletin tekeline alması; devletin, vatandaşın nasıl giyineceğine, neye güleceğine ve evinde nasıl yaşayacağına karar vermesidir. Oysa Cumhuriyet, bu toprakların insanını "kul" olmaktan çıkarıp, özel hayatı dokunulmaz olan "özgür bir vatandaş" yapmıştır.
Son dönemde sanatçılara yönelik "sahne dansı" lincinden, gazetecilerin yatak odasına kadar uzanan bu baskı zinciri, toplumsal barışı dinamitlemektedir. Birilerinin yaşam biçimini "gayriahlaki" bularak yargı sopasıyla sindirmeye çalışmak, aslında her birimizin özgürlük alanını daraltmaktadır.
Bu yanlıştan derhal dönülmelidir. Devlet aygıtı, vatandaşın kapısının eşiğinde durmayı öğrenmelidir. Evin içine, sahnenin ışığına, yatak odasının mahremiyetine ve kişisel tercihlere müdahale etmek, devletin işi değildir.
Gerçek ahlak, yasaklarla, yatak odası baskınlarıyla ve korkuyla değil; özgürce seçilen erdemlerle yaşanır. Cumhuriyet’in özgür çocuklarını, kendi ahlak kalıplarınıza hapsetmeye çalışmaktan vazgeçin.














Facebook Yorum
Yorum Yazın